ÖN SÖZ
Bilginin hakimiyetinden ve bilgi toplumu olmanın gereğinden söz edilen günümüzde ortaya konan düşünceler, sürekli farklılıklar göstermektedir. Bilhassa son asırda birçok düşünce akımı, yerini yeni düşünce akımlarına bırakırken; bu durum, düşünürleri ve aydınları daha çok zihinsel faaliyete sürüklemektedir. Kimilerine göre bilgi ve düşüncenin eylem alanından gittikçe uzaklaştığını hissettiren bu gelişmeler, Doğu’da ve Batı’da birçok düşünürü geçmişi daha iyi tanımaya ve tecrübelerden yararlanmaya yönlendirmektedir. Geçmişte düşünülen veya yaşanılanlarla ilgili tespitler ve yorumlar üzerinde de tekrar tartışmalar yapılmakta ve böylece yeni düşünce alanları oluşmaktadır. Gerçekte geçmişte ilim ve gönül adamlarının insanlığa sundukları düşünce ve eserler, şüphesiz günümüz toplumları için büyük bir kaynağı temsil etmektedir.
Son yıllarda Mevlânâ, düşünce ve eserleriyle bu arayışlar ve değerlendirmeler içerisinde önemli bir yer işgal etmektedir. Bu çalışmada genel olarak işaret edilen Mevlânâ ve Mevlevîlikle ilgili Doğu dünyasındaki eserler, ağırlıklı olarak geleneksel bir bakış tarzını temsil ederken; Avrupa’da Annemarie Schimmel ve Eva de Vitray Meyerovitch’in, Mevlânâ’nın eserlerini çevirme ve yorumlama çabaları, özellikle Batı’daki düşünce ve arayış faaliyetlerinde dikkat çekmektedir. Batı’da yapılan araştırmalarda, Mevlânâ’nın eserlerindeki anlamlı ve değerli fikirlerin zamanımıza ve kültür hayatına aktarılma çabası daha açık bir şekilde görülmektedir. Benzer bir yaklaşımla önceki nesillerden intikal eden bilgi ve tecrübenin günümüze aktarılarak sözde ve eylemde özgünlüğe zemin teşkil etmesinin sağlanması, Doğu dünyası için zorunludur.
Doğu’da düşünceleri ve eserleri, insan hak ve hürriyetleriyle doğrudan ilgili görülmesi gereken şahsiyetlerden biri, şüphesiz Mevlânâ’dır. Birey ve toplum açısından önem arz eden hemen her husus; iman, amel, adalet, hak, bilgi, merhamet, sevgi, fedâkarlık ve benzeri kavramlar, özellikle Mesnevî’de örneklerle anlatılmaktadır. Bu nedenle gerek bireyle ve gerekse toplumla ilgili ruhsal ve sosyal sorunları aşmada günümüz insanına yardımcı olabilecek çözüm örneklerini, bu eserde görebilme imkanı mevcuttur. Mevlânâ’nın ikna edici bir şekilde sergilediği bilgi ve düşüncelerine, kavramları dikkate alarak yaklaşmak bir araştırma usûlüdür. Bu, geçmişte Mevlânâ’ya yakın dönemlerden itibaren birçok defa yapılmıştır. Burada bunun birkaç örneği bir arada sunulmaktadır.
Bu kitapta önce Mevlânâ’nın hayatı ve eserleri hakkında özlü bir şekilde bilgi verilmekte; bu arada konuyla ilgili önemli yayınlara işaret edilmekte ve daha sonra Mesnevî’de mevzu edilen yüzlerce terimden/kavramdan birkaçının üzerinde durulmakta ve bunlar
, Mesnevî’de tespit edilebilen beyitlerle izaha çalışılmaktadır.
Ayrı başlıklar altındaki metinler, makale olarak hazırlanmış yazılar ile kongre ve sempozyum tebliğlerinden oluşmaktadır. Bu nedenle yararlanılan kaynaklar hakkındaki bilgiler, metinlerdeki dipnotlarda yer aldığı için ayrıca bibliyografyaya yer verilmemiştir. Bu yapılırken de eserlerin sadece görülen, yararlanılan veya önem arz eden baskılara işaret edilmiştir.
Eldeki kitapta Mesnevî’ye yapılan göndermelerde belirtilen “defter (cilt)” ve beyit numaraları, Reynold A. Nicholson neşrinde ve Veled İzbudak çevirisindekilerle uyum göstermektedir. Ancak beyitlerin tercümeleri, anılan çeviriye göre farklılıklar taşıyabilmektedir.
Başlangıç niteliği taşıyan bu çalışmanın istifade edilebilir olmasını ümit ederim.
Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu